19 Ağustos 2013 Pazartesi

Kıbrıs'ın suyu Türkiye'den gidecek

Yavru vatanımız Kıbrıs'ın su sorunu yıllardır var olan bir problemdi. İçmesuyu için temiz su kaynaklarına ulaşmanın zorluğu bir yana, kullanmak için evlere, otellere sunulan hatta ki rezerv son zamanlarda iyice yetersiz kalmaktaydı. 

DSİ' nin geliştirdiği bir proje ile Anamur' daki Dragon çayı üzerine kurulacak ve 1.1 milyar TL'ye mal olacak Alaköprü barajından 80 km uzaklıkta ki KKTC'ye isale hattı inşa edilecektir. Büyük bir kısmı tamamlanmış olan barajın yıllık 130 milyon metreküp su rezervine sahip olacağı öngörülmektedir. 

Proje kapsamında Türkiye’de inşa edilecek Alaköprü Barajı’ndan alınacak su, denizden geçirilerek KKTC’de inşa edilecek Geçitköy Barajı’na iletilecektir. Bu dev projenin Türkiye, deniz geçişi ve KKTC olmak üzere 3 ayağı bulunmaktadır.


Alaköprü barajından 23 km uzunluğunda bir isale hattı ile sahile getirilen sular burada inşa edilecek olan dengeleme deposundan, tamamı 80 km uzunluğunda deniz altından döşenen borularla KKTC'ye ulaştırılacak.  Bu hattın yılda 75 milyon metreküp suyu barajdan KKTC 'ye aktarmasıı öngörülmektedir.



80km lik deniz altına döşenecek borular Ø1600 çapında PE100 standartında, Küçükkuyu'da kurulan entegre bir tesiste yerinde imal edilmektedir. Boruların her biri 50m yekpare üretilip, birbirlerine elektrofüzyon kaynakla yerinde birleştirilmekte ve denize sürülmektedir.


Bu dev proje ile yılda 75 milyon metreküp su KKTC’ye iletilebilecektir. Proje gerçekleştirildiğinde KKTC, 50 yıllık perspektifte su ihtiyacını karşılayacak bir kaynağa sahip olacaktır. Elde edilen suyla içme, kullanma, sanayi ve sulama amaçlı kullanımlar yapılabilecek ve projenin sulayacağı 4.824 hektar alanda yapılacak sulu tarımla bölgenin ekonomik kalkınmasına da büyük katkılar sağlanacaktır. Bugüne kadar her şeyini yavru vatanla paylaşan Türkiye bu proje ile suyunu da paylaşacaktır.


14 Ağustos 2013 Çarşamba

Tokyo Taşkın Kontrol Sistemi, G-Cans Projesi

Şehirlerde yaşayan insanlar için yaşam alanlarının arttırılması, yani kensel gelişimin büyümesi, yaşam kalitesini arttırmak için vazgeçilmez bir ilerlemedir. Ancak, nüfusu metropol düzeyinde olan şehirlerin, daraltılmış merkezi şehirleşme anlayışında büyümesine devam etmesi, beraberinde bir çok sorun yaratmaktadır. Bunlardan biri doğal çevrimin kentler üzerinde ki etkisidir. Yazın bunaltan yüksek nem düzeyinde ki sıcaklıklar yada kışın felaket getiren yağış ve seller gibi... 

Japonya'da 1992'de başlatılan bir proje ile, Tokyo şehrinde, yağış ve tayfun zamanlarında yaşanan sel felaketlerinin önüne geçilmesi hedeflenmiştir. G-Cans olarak bilinen bu proje şehir altında devasa tüneller ve depolardan oluşan sistemlerden meydana geliyor. 


1.5 milyar Euro'ya mal olan bu taşkın kontrol projesi, Tokyonun kuzeyinde Saitama bölgesine kurulmuştur. Sistem, 32m çapında ve 65 m yüksekliğinde 5 tane dehliz şaftının, yerin 50m altında giden 6.5 km lik tünellerle birbirine bağlanmasıyla oluşmaktadır. 


Dehliz şafatlarını google maps üzerinde görmek için: 1.şaft, 2.şaft, 3.şaft, 4.şaft, 5.şaft

Ana yağmursuyu deposu 177m uzunluğunda, 78m genişliğinde ve 25m yüksekliğindedir. 


Resimde görünen depoda her biri 500 ton gelen 59 tane kolon bulunmaktadır. Bu kolonlar 10MW gücünde bir pompaya bağlı olarak saniyede 200 ton suyu Edogawa nehrine deşarj edebilecek kapasitededir. Kanallar içinde toplam 44milyon litre su hareket etmektedir. Bu sisteme 14000 türbin ile enerji sağlanmakta ve her türbin bir Boeing 737 motoru kadar enerji kullanmaktadır.


Tokyo afet yönetim merkezine göre, 3 gün boyunca 550 mm yüksekliğinde bir yağış Tokyoya düşerse, Arakawa nehrinden başlayacak taşkın ile 97 metro istasyonu taşkına maruz kalacaktır. 200 yılda bir olabilecek böyle bir durumda bile G-Cans bu suların drene etmektedir.